2014 yılında Bedri Güntay ile evlenen ve iki çocuk annesi Pelin Karahan, “Sektöre neden kırıldınız?” sorusu üzerine yaşadığı üzüntüyü lisana getirdi.
Ünlü oyuncu, “Genel olarak dala ve bölümdeki arkadaşlarıma kırıldım diyebilirim. Evlenip, çocuk yapıp bir hayata geçtikten sonra ‘Sen artık bir şey yapmazsın’, ‘Oyunculuk yapmana gerek yok’, ‘Artık anne oldu, çalışmaz’, ‘Eşinin durumu da âlâ, gereksinimi yok zaten’ üzere bir hal gördüm!.. Ondan çok rahatsız oldum. Ben oyuncuyum. Evet çocuk doğurdum, emzirmek vs. için bir orta verdim, sonra devam edeceğim. Bu nasıl bir algıdır; eşinin durumu düzgün, gereksinimi da yok” dedi.
“BUNU ERKEK OYUNCU YAPMAZ”
Karahan, “Ben çalışan bir bayanım, neye gereksinimim yok? Bayanlar yapıyor, hemcinslerim yapıyor bunu! Seni bu türlü elemiş üzere görüyorlar. Bunu aslında erkek oyuncu yapmaz sana. O periyottan sonra zati ‘Kıbrıs’ dizisine gittim. En zorunu seçtim, öbür bir ülkede dizi çektim, herkes de gördü” diye konuştu.
Özel hayatına dair de açıklamalarda bulunan Pelin Karahan 17 yaşından beri görüşmediği babası için, “Benim babam yok” sözlerini kullanmıştı.
“ERKEĞE GEREKSİNİMİM VAR SANIYORDUM”
Pelin Karahan, “Kimseye gereksinimim yoktu lakin bir bayan olarak bir erkeğe gereksinimim var sanıyordum” diye konuştu.
Karahan, “Bu durum hiç yalnız kalmamam, hayatımda daima bir erkek olması gerektiği algısını yarattı. Gençlik yıllarımda bağlarımın biri bitince başkası başlardı. Yalnız kalamıyordum. Şimdiki başım olsa asla o denli yapmaz, yalnız kalırdım. Tadını çıkartırdım” dedi.
Babasız olmanın hayatına giren erkeğe karşı şımarıklık yapmasına neden olmadığını söyleyen Karahan, “Aksine bana ve anneme laf gelmesin diye daha çok dikkat ettim. Zira annemle yalnızca iki bayandık. Dul bir bayan olarak yaşamak hiç kolay değil Türkiye’de.” diye devam etti.
Sözlerinin devamında ise, “Hemen bir şey yapıştırıveriyorlar. Bunu taşımak güç. Bu denetimli hallarım yüzünden dışarıdan bakanlar benim için ‘Soğuk bir kadın’ diyor. Konuşunca bıcır bıcır olsam da bu aralıklı duruşum o periyotlardan kalma” dedi.
